Gurbete salmıştı,nüfus çokluğu
O bilirdi fakirliği yokluğu
Para kazanmazdı karın tokluğu
Yaşardı zulüme inat ırgatlar.
Hozanın çöpüyle yırtılır çarık
Tarlanın dibinde diz boyu yarık
Terden kir bağlamış başında sarık
Yaşardı zalime inat ırgatlar.
Damlara serilir yırtık bir mitil
Bayat suyla dolu kalaysız sitil
Gazlı lambalarda yanan bez fitil
Yaşardı zamana inat ırgatlar.
Teni ten değildi sanki bir hasır
Orak sallamaktan elleri nasır
Bitlenmiş vücudu durmadan kaşır
Yaşardı yokluğa inat ırgatlar.
Güneşte kurumuş mayalı ekmek
Derinin dibinde yağsız çökelek
Hastaysa iyleşir derdi çekerek
Yaşardı ölüme inat ırgatlar.
Tarla emekçisi derdi bilinmez
Geçer zaman yaraları sarılmaz
Çabalar üretir gözle görülmez
Yaşayın bizlere inat ırgatlar.