Şiir Arama

Abdulkadir Karaman - Son Müzayede

Beni benden çok seven, sevdiğim bir vardı
İmdâdıma yetişir, her belâdan kollardı.

Antikadan kıymetli, elmastan değerliydi
İtibarı, makamı her şeyi yeterliydi.

Müze hastalığıydı, müzâyede tek işi
Antikacılık ise, çok sevdiği ek işi.

Hazineler gibiydi, görseydiniz gülünce
Müzesine koymuşlar, işittim ki ölünce.

Söylendiğine göre: kızmazmış hiç kimseye
Konacaksın denince, sonunda bir müzeye.

Dersini ezberlermiş, yaparmış ödevini
Özenle müze gibi bezediği evini,

Kerpiçlerle süslemiş, taşlarla donatmışlar
Müzeye bir an önce koymaya can atmışlar.

Etmemiş hiç itiraz, hiç tepki göstermemiş,
Gül vermişler der diye, hiçbir gülü dermemiş

Görmemiş, kim gelmişse vedâ için yanına
Devam etmiş küs gibi müzesinin koynuna.

Kendi öz maddesinden hazırlayıp hediye
Koymuşlar gözlerine, aç ise doysun diye

Ne kadar çok üzüldüm anlaşılmaz, anlatsam!
Her âzâmı kuşattı içimi bürüyen gam.

Müzeden müzâyede sedâları yükselir
Dediler: hiç üzülme sıra sana da gelir,

Gam etme hiç, herkesin aynı cinsten müzesi
O müzeye koyarlar, olmasa da kimsesi.

Mühim olan şudur ki: tetikte olmak gerek
Tetikte olmak için, tekniği bulmak gerek.

Severken birisini, derdi: canım, antikam
Kitabında yazmazdı; kin beslemek, intikam!

İnanın, sevinç dolu, sevgi meşalesiydi o!
Aşkı sevda çağlayan, duygu şelalesiydi o!

Ara sıra ziyarete gitmek gerekiyormuş...
Her zaman hayırla yad etmek gerekiyormuş...

Dudağımda dilekler, gözlerimde billurlar
Ziyarete giderim, sessiz sessiz uğurlar.


Yorum Yaz

Yorumunuz (*)

Resimdeki kodu giriniz

IP Adresiniz: 3.133.144.147

Yorum Yok

Bu söze ilk yorumu siz yazın.