Oldukça değerli bir kumaş,
Hediye edilir devrin padişahına
Terzibaşını çağırır padişah
_Bu kumaştan bana bir kaftan yap, der.
Önce, başüstüne, der terzibaşı
Kumaşı ölçer, biçer ve:
_Padişahım bu kumaştan size kaftan çıkmaz, der.
Fakat padişah pes etmez,
Başka bir terzi getirtir
Aynı emri ona da verir.
Terzi, kumaşı ve padişahın bedenini ölçer
Kumaşı alıp gider.
İki gün sonra elinde kaftan, huzura girer.
Padişah giyer kaftanı
Dünyalar onun olur,
Terzi ise cebinde cömert ihsanlar bulur.
Şehirde dolaşan padişah,
Kendi kaftanının kumaşından kaftanı olan
Bir çocuk görür, çeker bir Fe süphanallah.
Sorar, çocuğun babasını
'Terzidir' cevabı artırır merakını
Hemen çağrılır terzi
Sorulur bunun sebebi
Terzi der, efendimizin kaftanından artan parçadır.
Padişah iyice merak eder:
_İyi ama,bizim terzibaşı kaftan çıkmaz demişti bundan
Sen nasıl yaptın? Hem bana bir kaftan çıkardın
Hem de oğluna bir tane daha yaptın.
Hikmeti nedir bu işin?
Anlat, yoksa çok zordur senin işin.
Terzi der:
_ Efendimiz, terzibaşının oğlu,
Benimkinden bayağı büyüktür,
Çıkmaz, deyişinin hikmeti de,
İşte böyle ölçülür
� ö.ç.m �