Sildim tüm bedduaları gönlümden,
Huzura doğru bir kapı aralarım diye.
Dağlar taşlar dile gelirken sevgimden,
Hazan gelmiş bahçeye döndün niye?
Ömrü kısa olsa da her yıl açar papatyalar.
Güzelliğiyle çeşit olur, renk katar bahara.
Mevsimi unutup, aniden çıkarsa fırtınalar,
Hüsrana döner, olur her şey kapkara.
Avuçlarım havada hep sana dua ederim.
Sürünerek kapına geldim. Ateşinle beni yak.
Kapılmışım rüzgara gece gündüz giderim,
Reddedersen bu acizi, dönmem bir daha bak!
Beni olduğum gibi kabul edersen eğer.
Sular gibi çağlar, ayaklarına akarım.
Her yanımı sarsa güzeller, vermem değer.
Neron romayı, senin için dünyayı yakarım.
Seni sevmekten yoruldum artık.
Bu ayaklar yaşlandı, taşımaz artık.
Gelmiyorsun diye, ağlamayı bıraktık.
Kıralım bastonları, buluşalım artık.