büyük göçten 1600 yıl sonraydı
ayrılık, randevusuna sadık kalmıştı
topraktan buğular
sulardan sulara ait olmayan taşlar çıkıyordu
bir gelincik ölümü oturdu kalbime
şeytan alfabesini o zaman bilmiyordum
hiç tükenmeyen bir ateş
tükenmez zannettiğim bir aşkı yaktı
ayrılık, günahlarla geldi
ben gittim, Ellanie yaralı kaldı
gözlerindeki hezimet, nedametimi bastırıyordu
baktıkça yandım, kanadım kanatsız kaldım
bir gelincik ölümü oturdu kalbime
şeytan alfabesi ile henüz tanışmıştım
sonra
kansız bir hatıratta ansızın
ölesim geldi
sesim sızladı, kalbim ağrıdı, gözlerim titredi
mahşerden bir ses geldi – ya da ben öyle sandım –
dolmuşta unutulmuş bir kız çocuğu göz kırptı
ya dünya kararıyor ya ben aydınlanıyordum
bir gelincik ölümü unutuldu kalbimde
ve o gün
şeytan alfabesi ile bir şiir yazmıştım..
(00:43)