Burjuvalar kocaman duvarlarla çevirmişler avlularını. Ama bir kiraz ağacı gördüm geçen gün, dışarı uzatmıştı en çiçekli dalını.
Ve cellat uyandı yatağında bir gece tanrım dedi bu ne zor bilmece öldükçe çoğalıyor adamlar ben tükenmekteyim öldürdükçe.
İsim nedir ki, bulutlara yazılır geçer. Yüzüm nedir ki, akar suya çizilir geçer… ömür nedir ki, kurulur bozulur geçer. Sevda nedir ki, dokunursun süzülür geçer. Şiir nedir ki, sezilir geçer. İnsan nedir ki, bir şeylere sevinir, üzülür geçer.
Sevdiğim, sonsuzca yitirdiğim ender çiçek, geri kalan yılları ömrümün, seni anımsamama yetmeyecek.
Rüyalar bile geceleri bekler gizlice görünmek için. Yüreğimdesin, saklısında içimin gizlice sevgilim.
Gök sanki eriyecek mavilikten çimenler uykulu ve sıcak bir kadın geçiyor çıplak ayaklarını yüreğime basarak.
Eskidenmiş sabredip murada ermek, şeyhin kerametini bekleyerek. Öyle zamanlar yaşamaktayız ki dostum, erdemdir bazen, sabretmemek.
Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı.
Evet haklısınız, erkekler bir odundur, çünkü hepsinin beklemekten ağaç olduğu bir sevgilisi olmuştur.. !
Oysa insan olmak, çoğalabilmektir başkalarıyla. İnsansın; birinin canı yanarken, senin de canın yanıyorsa.