Antakya'dayım
Senin çok sevdiğin
Hep anlattığın yer
Şelalenin oradayım
Defne
Diğer adıyla Harbiye
Yüksek bir tepenin etrafında
Sıralı dağlar
Sanki gizli bir el dokunmuş
Dağların içine
Oyulu gibi
Yukardan aşağıya çevrili
Sık sık
Çeşit çeşit
Ağaçlar
Yemyeşil bir tablonun içinde gibiyim bugün
Her yerden gürül gürül akan su
Suyun içindeki ördekler
Masalar
Suların sesine karışmış yapraklar
Kimi sarımtırak
Kimi kırmızı
Boynunu uzatmış su içiyor bir yavru ördek
Susamışlığıma eşlik ediyor
Ne kadar huzurlu
En güleç yüzleri
En içten halleriyle
Baş tacı etmekte
Misafirlerini
Defne
İçim dışım huzura akıyor gibi
Sular ile yeşilinde
Sessizce
Sen Fransa'ya gideceğin zaman
Ne kadar çok ağlamıştım
Boşuna ağlamışım
Sen gitmemişsin ki canım benim
Ağaçlarda senden izler var
Sular da
Masalar da
Senden ve sevgi dolu gözlerinden
Abdül
Senin sevdiğin yer çok güzelmiş
En içim daraldığı zaman
Beni kendine çağıran
Sevginin
Doğanın
İçtenliğin
Huzurun gizli köşesi
Teşekkür ederim canım benim
Estetik ve duyarlı
Kucaklayıcı
Öğretici
Yüreğin için
Senin yüreğin aracılığıyla
Sürdüğüm izler
Bugün beni burada gülümsetti
Ve sen uzakta değil
Yeşil de
Sular da
Huzur da
Benimlesin