Dağ benim, ova benim.
Od benim, tava benim.
Can örsümde çekiçle
Gelmez mi tav'a ben'im?
Şöleniyle, yasıyla,
Oyunların hasıyla,
Issının ısısıyla
Oynaşan cıva benim.
Süslü gök çatı mıdır?
Ay ki, ok atımıdır.
Kaf, el uzatımıdır;
Şurdaki Tuva benim!
Döşeğimiz acunda,
Çoğaldık sonucunda.
Bir soluğun ucunda,
Ne menem yuva benim?
Çıkılmaz gökler gibi,
Sökülmez kökler gibi,
Bir emir bekler gibi,
Belirsiz hava benim…
Nişanı mutlak erin,
Kurşun ağır, yer derin,
Uygun merhem gösterin;
Dağ yaram sava benim! ...
Kır camını, de, mey'e.
Ağulu aş yemeye!
Hamdım, piştim demeye
Su sebil, kova benim! …
Kim bilir neyin nesi,
Gayipten çınlar sesi..
Belki bir sır bestesi;
Makamı neva benim.
Birle bir olmak gerek,
Birliğe dolmak gerek.
Yanmaya ocak gerek;
Bu öksüz dava benim!