acının cevheri
nar kabuğu gibi buruk
çöl kumu gibi yakıcı
panzehir mi zehir mi
ihanet mi sevgi mi
cam kırıkları doldu
gül ormanıydı yürek
zehirli bıçağınız
kesemez usumuzu
nar ağaçları
dökmesin çiçeğini
şiirim şiir olalı
böyle sevgi gördü mü
böyle zakkum yedi mi
kardelenler açarken
masal düşten çıkmalı
girmeli romanlara
aşk da burdan gitmeli
denizleri yakmalı