İkindide
esenlikle ısınan odada
ansızın doluyor gözlerimiz
bir gül sarı sarı düşürüyor tacını
azgınca üflemekte bacalara
ölgün yaprakları havalandıran
döne
döne
çarparak
koyaklardan savuşup hızla
bekleyen ovanın bağrına yatan
imgelemi uyandırıyor bu dar vakitte
anımsayışı bir de -iyi ki-
kendinde kalanı yutuyor dağ