Şiir Arama

Mehmet Çoban - Buyur Komutanım

İçimi yakan geçmişi
Tıpkı bugün gibi
Hatırlıyorum dünü
12 Eylül Cuma günü…
Çıkarken evden
Radyoda haberler
Sesleniyordu Evren
Yönetimde darbeciler

Haydi hayırlısı
Düşünceyle geçtim yolları
Çıktım ana yola
Bineceğim servis arabasına
Yok servis arabası
Sessizlik kaplamış yolları

Bir taksi durdu zank diye
Gayet kibar bir ifadeyle
'Buyur komutanım
Götüreyim nizamiyeye”

Yok bekliyorum servisi
Biraz sonra gelir şimdi

'Gelmez komutanım
Gelin sizi bırakayım”

Hayret daha önce
Para vermezler diye
Hiçbir taksi durmazdı bize

Şimdi neredeyse
Zorla bindirecekler taksiye
Bilmiyorum bu hürmet niye?

Darbe var bu gün darbe
Darbeyi yapan askerlere
Hürmet gerek lazım olur diye

Darbeler diyarı ülkemde
Düdük çalan askerlere
İzzeti ikram zirvede
Etraflarında pervane
Nice umulmaz kirlilikle
İnsanlık adına hürmetle
Aydınlık doğarken ülkemde
Silahlar hükümran adalete
Nice sözler suspus içinde
Nice gözler şakşağa köle
Akıllar hürriyet içinde
Övgüler dizer darbecilere

Dün olanlar böyle
Bugün tu kaka darbelere
Alkış tutan eller ile
Eğri büğrü diller ile
Riyakârca yüzlerle

18.08.2010 – İzmir



12.09.1980 darbesinde yedek subaydım. Evimden göreve giderken, servisleri kaçırdığımızda yoldan geçen taksiler asla bizi almazdı. Niye bilmem. Belki parasını vermeyiz sanırlardı. Bir defasında evden askeri birliğime yürümek zorunda kalmıştım.

Ama 12.09.1980 günü ana yola çıkıp servis beklerken, servis geç kalmıştı. Ama bir taksi, daha önce hiç durmayan taksilerden biri, anında durum 'buyurun komutanım” diyordu. Rüzgâr birden bire tersine düşmüştü.

O gün aynı zamanda tabur nöbetçi subayı idim. Görev için şehre birkaç kez geldim. Şehirde uğradığım her yerde askeri elbisemi gören, 'buyur komutanım” diyordu. Halkın tutum ve davranışları anında değişmişti.

İnsanlık hali geçmiş hep unutuluyor. Darbeler öncesi ve sonrası, aydınların, medyanın, hukukçuların tutumlarını öğrenmek istiyorsanız. Ülke insanının gerçeklerini öğrenmek istiyorsanız… Sizlere örnek osun diye, darbe öncesi beş ay, darbe sonrası beş aylık medyayı takip ediniz. O zaman göklerden yerlere düşürmediğiniz siyasetçilerin, aydınların, fikir adamların, kurum ve kuruluşların, gerçek yüzlerini göreceksiniz.

Solundan sağından, demokratından olmayanından, her birinin insanlık namına dönerlerin döngülerini görebilirsiniz.

Gerçeğin dürüstlüğün simgesi olduğunu iddia eden fikirler, ideolojiler, kurum ve kuruluşlar, nasıl silahı görünce kıvrılmışlar görebilirsiniz.

Gerçeklerden haberdar olmak isteyen gerçeklik aşıklarının, gerçekten ideal insanlık bayrağını taşımak isteyenlerin, ikiyüzlülükleri, riyakarlıkları tanıması gerekir.

Kapitalistleri kıskandıracak solcuların…

Dinsizleri kıskandıracak dindarların…

Faşistleri kıskandıracak özgürlükçülerin…

Darbecileri kıskandıracak şakşakçıların…

Ülkenin fikriyatında, siyasetinde, tarihinde nasıl mimarlık yaptıklarını görmeniz, bilmeniz gerekir.

Süslü sözlere bakarak, 'sözlerin sihrine” kapılarak, çıkar için yanar dönerleri fark edemezsiniz.

Şimdi bu şiirimi ve altındakileri okuyanlar, referanduma evet diyorlarsa kendilerine, hayır diyorlarsa kendilerine mi yorumlayacaklar?

Eğer böyle olursa hem gerçekler, hem şiir, hem yorum sapmış olur.

Bu şiiri bir anı olarak gerçekleri hatırlatmak istedim.

Hem EVETÇİLERE hem de HAYIRCILARA geçmişi hatırlattım.

Bugünün EVETÇİLERİ ve HAYIRCILARI geçmişlerini görmeleri gerekir.

Her iki tarafta geçmişine aykırı, geçmişine karşı, geçmişini unutmuş bir şekilde, günde süslü sözlerle çıkar peşinde koşuyorlar.

Asker, yargı, eğitim (üniversite) siyasetten kurtulmuş değil.

Aksine bugün, bu kurumlar üzerinde HAYIRCILARIN DA, EVETÇİLERİN DE siyasi erk mücadelesi var.

Zannetmeyin sadece EVETÇİLER kurumlar üzerinde siyasi güç mücadelesi yapıyor.

Ne yazık ki, HAYIRCILAR EVETÇİLERDEN daha ziyade kurumlar üzerinde siyaset yapmaktadır.

Ne yazık ki, EVETÇİLER HAYIRCILARDAN daha ziyade kurumlar üzerinde siyaset yapmaktadır.

Hak mı? Adalet mi?

SADECE LAF…

HER İKİ TARAF İÇİNDE SADECE LAF…


Yorum Yaz

Yorumunuz (*)

Resimdeki kodu giriniz

IP Adresiniz: 3.145.61.199

Yorum Yok

Bu söze ilk yorumu siz yazın.