Bu zırhları, bu orduları tanırım,
Benim de sularım girdiler,
Benim de toprağıma asker çıkardılar geceleyin.
Kanıma susamıştılar.
Çalmak istiyorlardı gözlerimin nurunu,
Hünerini ellerimin.
Döktük denize onları
1922'ydi yıllardan...
Mısırlı kardeşim;
Şarkılarımız kardeştir,
İsimlerimiz kardeş,
Yoksulluğumuz kardeştir,
Yorgunluğumuz kardeş.
Şehirlerimde güzel, ulu, canlı ne varsa:
İnsan, cadde, çınar,
Savaşında senin yanındalar.
Köylerimde Kelam-ı Kadim okunuyor
Senin dilinle,
Senin zaferin için...
Mısırlı kardeşim,
Biliyorum, biliyorum,
İstiklal otobüs değil ki
Birini kaçırdın mı, öbürüne binesin...
İstiklal sevgilimiz gibidir
Aldattın mı bir kere
Zor döner bir daha.
Mısırlı kardeşim,
Kanalın sularına karıştı kanın.
İnsanın yurdu bir kat daha kendinin olur
Toprağına, suyuna karıştıkça kanı.
Yaşanmış sayılmaz zaten
Yurdu için ölmesini bilmeyen millet...
1956