bir elinde
grupları birbirine karışmış
bir torba kan.
diğerinde yeşil bir fidan
siyah giysiler içinde,
dörtnala
bir atlı geçti dünyadan,
üstelik hiç de toz kaldırmadan.
saikadan sonra,
cemre düştü toprağa.
geride ilkyazda ıslanmış
toprak kokusu
ve sevaplar...
çelik at
aniden geri döndü,
sanki uçuyor
günahlarına doğru
dört nala koşuyordu.
beyazlar içinde bir atlı daha
süzülüp geçti yanından.
denizin üstünden,
yeşil bir su bulutu kalktı.
dağlardan kopup gelen
kekik kokulu rüzgar
zehir kusan bulutları dağıttı.
ikinci sur radife,
uzun uzun üflendi.
kaçış yok
artık vakit tamamdı.var