Arsızdır söyletme deli gönülü
Düşer bir goncaya gül ister senden
Binbir derdim vardır bende gömülü
Deşip sızlatmaya dil ister senden
Yakar yüreğimi salır feryada
Dar eyledi yolum koca dünyada
Coşup çalkalanır engin deryada
Deryaya dökülen sel ister senden
Gözlerimden akar eksilmez selim
Lal eyledin beni konuşmaz dilim
Kırıldı yar belim tutmuyor elim
Derdimi dökecek tel ister senden
Usandı bedenim kalmadı mecal
Senile sevdiğim edek hasbihal
Azrailden önce canımı sen al
Kesildi dermanım hal ister senden
Soldurudun bağımda gonca gülleri
Gezeyim bir zaman bende çölleri
Yol eyledim zalim gurbet elleri
Aşılmaz dağlardan yol ister senden
Bulamadım bende derde çareyi
Saramadım gönlümdeki yarayı
Açtım nazlı yarla artık arayı
Yaramı sarmaya el ister senden
Uzak kaldım kapatamam arayı
Benden geçti sana verdim sırayı
Mecnun olup gezdim çölü sahrayı
Gezip ağlamaya çöl ister senden
Yıldırımım ömrüm geçti nafile
Söz anlatma halden bilmez cahile
Gitmeyesin özge başka mahile
Barınmaya bu can el ister senden