seninle ben
seninle ben var ya
henüz hiç yazılmamış
ve birkaç yüzyıl sonra kaleme alınacak
bir şiiri okur gibi
aydınlığı iki ayrı sevinç gibi yaşayarak
kızgın güneşte ağır ağır ilerleyen
uzun bir kervan gibiyiz
acaba biraz oturup şurda soluklansak mı?
yoksa geç kalınmış varışlar adına
devam mı etsek yürümeye?
ama ne olursa olsun
aramıza girmeye çalışan yaramaz esintilere inat
iki ayrı sevinci bir bütünde eritebiliyoruz yine de
varmaya çalıştığımız okyanusun sesiyle
ve rüzgarınkiyle�
uzun uzun düşünmeden
şimdi de
yaşadığımız anın kendisinde
bütün zamanları damıtarak
birbirimizin gözlerinde sonsuzluğa varıyoruz.
yorgunum oysa hiç olmadığım kadar!
hani sen olmasan
anlattıkların olmasa
ve bana benden çok olan inancın
inancın olmasa var ya!
göz kör
kulak sağırmışcasına
çoktan gerisin geriye bırakırdım kendimi
inkarın kucağına
senden önce
üşütür gibi titreten bu duyguydu beni!
bu duyguydu ertelemelerimin en sağlam gerekçesi!
artık ertelenemeyecek kadar
geç kalmışlıklarımın farkındayım
bilirim ki
şimdi yürüme zamanı
aydınlanma kervanıyla
�beklenenen an'a doğru..............