Ne gariptir şu ayrılık günleri... Bir dosttan da, düşmandan da ayrılsan; nedense bir tuhaf oluyor insan.
Biraz kül, biraz duman... O benim işte kerem misali yanan... O benim işte inanma gözlerine ben ben değilim -beni sevdiğin zaman.. O benim işte.
Daha çok aldanacağız yaşadıkça. Anlasana bu ilk aldanışımız değil.
Bu nasıl sevgi böyle? bu nasıl tutku? bu nasıl özlem? ne zaman gözlerini görsem bir çoğalıyorum, bir eksiliyorum.
Hani hiç bitmeyecek sandığım güzellikler? ne sevinçler, arzular ve neler vardı gitti. Kalakaldım ortada böyle ben param parça, her gelen yüreğimden bir şey kopardı gitti.
Ayrılık diye bir şey yok. Bu bizim yalanımız. Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var.
Sevgimi anlamadığın ve ona saygı göstermediğin anda ölebilirim... Karşılık vermediğin anda değil !
Aşk başlamadan güzel bakışlarda korku olduğu zaman güzel birbirimize sezdirmemek... İçin çırpınış başkaları görmesin diye çabalayış gözlerim gözlerinin mavisine değdiği zaman.
Sana en muhtaç olduğum şu anda gel. Yaşamak olsan da gel, ölüm olsan da gel.
Ve deler sevgi dolu yüreğini sevgi bilmeyen bir kurşun.