Yalnızlığı kadınların, üşümüş, yorgun
Bir elin sallanışı açık pencerelerden
Anlatır aşkın güzelliğini uzun uzun
Kalan hatıralarla geçmiş gecelerden
Hep o eller ağlayan karşısında aynaların
Hep o çileli yüz, o bekleyen dudaklar
Bir ses kulaklarında: Belki yarın, belki yarın
Sonra yeni bir sabah, yine bomboş sokaklar
Beklemek... Yalnızlığı kadınların büyük
Pencerelerde, kapılarda, evlerde, odalarda
Ve soğuk yataklarda mahzun, kırık dökük
Bazen mağrur gözleri bir noktaya dalar da
Ansızın bir ateş basar solgun yanaklarını
Batırırlar kalplerine ince, uzun parmaklarını