Bir perşembe gecesiydi
Elimde bir kadeh
Kadehte beyaz şarap
Gönlümde sen
Hayaller ve
Senden gelen tebessümler
Elimde kare kare
Senden kalan resimler
Teker teker
Resimlere bakarken ben
Kendimden geçerdim
Her bir parçanı seyrederken
Ellerin
O zarif ellerin vardı resimlerde
Bakarken ben
Dokunurdum sessiz sessiz
Belkide hissediyordun uzakta kimsesiz
Gözlerin
Gözlerin vardı resimlerde
Işıl ışıl parlayan
Hayata mutlulukla bakan
Beni sana bağlayan
Gözlerin
Dudakların
Dudakların vardı resimlerde
Islanmış dudakların
Her bir açıdan çekilmiş
Rujunun gizeminde
Öpülesi dudakların
İşte sessizliğin ardından
Resimlerini birleştirdiğim gecedeydim
Elini, Gözünü, Yüzünü birleştirip
Çehreni oluşturduğum
Yap-Boz misali
Ne kadar çok parça olsada resimlerin
Özenle yerleştirirdim
En son parçası hep dudakların oluyordu
Öpüpte koyduğum
Öylesine dalmıştım ki resimlerine
Birden kapının ziliyle irkildim
Kalkıp kapıyı açtığımda
Karşımda resimlerini birleştirdiğim laydim
İçeri girdi kapıdan sessizce
Gönlümden içeri
Hemen dolaptan kaptığım gibi kadehi
Beyaz şarabı taktim ettim
Karşılıklı yudumlarken en tatlısından
Şerefe kadehler kalkıyordu
Güzelliğine kadehler kalkıyordu
Gözlerine, Dudaklarına
Senin için laydim kadehler kalkıyordu
Siyah bir giysi vardı üzerinde
Ne güzelde yakışmıştı esmer tenine
Öylesine bakarken tebessümle
Tebessümün yansıdı yüzüme
Gecenin sessizliğinin ardından
Çantasından çıkardığı rimel ile
Kirpiklerine sürdü
Teninin rengini hafif açarcasına bir far çekerken
Seni izlemek tatlı şarap taneleriyle çok hoştu
Dudağına sürmüştü rujunu
Parmağına yakışmıştı tektaş yüzüğü
Kolyen ise gönlünden kopmuş kalp gibiydi
Ve birde
Saçında ahenkle duran taç ile
Unutulmaz bir geceydi
Yaklaştım sana
Tuttum ellerini
Hiisederken güzel tenini
Bu gece laydim benim için süslendi