Şiir Arama

Vedat Okkar - Hayattan Alınacak Bir Ders

Hava soğuk ayazmı ayaz, içimi titretiyor havanın soğukluğu, gecenin alacakaranlığında sokağın ortasında kısa pantolonlu yırtık gömlekli bir adam dolaşıyordu yapayanlız tek başına.

Üstelik ayakkabısıda yoktu ayağında, yıllara meydan okuyan ak saçları, yüzünde hayata bir tebessüm ve kirli sakalıyla oturuyordu köşe başında. yanında eski bir varil, içinde ufak bir ateş ısıtıyordu kışın doğuğundan onu. Ufacık ateşten mutlu olmasını biliyordu kendince, bense penceremden onu seyrettim senelerce.

Her sabah saat 06:00'da oturduğu köşe başından kalkar sokak, sokak dolaşıp bira şişeleri, çöplerden kağıtlar toplayarak hayatını sürdürüdü, bir tek pazar günleri görünmezdi aklı sıra tatiliydi pazarları.
Kim di bu adam neydi?

Bende bu adam meraklar uyandırmıştı, fakirdi ama dilenmiyordu, belkide herkezden zengindi ama bunu kimse görmüyordu cebinde bir ekmek alacak parası varsa ona yetiyordu gönlünün zenginliği yüzündeki gülümsemeden belliydi.

Bir gün gittim yanına elimde aldığım bir poşet yiyecek bir kaç parça içecekle, yüzüme baktı gülümsedi.
-Selamın aleyküm.
-Aleyküm selam buyur otur genç adam hoş geldin.
-Sağ olun hoş gördüm, bilirmisiniz senelerdir sizi seyrediyorum.
-Biliyorum genç adam karşıkı pencerede ki buğulu gözlerin size ait olduğunu biliyorum.
-Eviniz, barkınız, kimseniz yokmu? yaz, kış buradasınız bir kaç şişe bulup satarsanız o gün mutlusunuz, yoksa şükredip bekliyorsunuz nedir sizi yanlız bırakan?
(Bir hışımla başladı söze aldı sazı eline döktürüyordu, kelimeler ağzından çıktığı gibi yüreğimi sızlatıyordu.)
-Sene 1961 yaz ayları henüz 17 yaşında bir gencim, halimiz durmumuz yerinde, hayata kem gözlerle bakan, sırtımın yere gelmesine imkan tanımayan, gururlu, kendinden başkasını görmeyen herkezi küçük sayan nerde akşam orda sabah durmadan eğlenen,, alkolün dibini görmeden meyhaneden çıkmayan, herkez tarafından zenginliğim kıskanılan bir gençtim ben.

Taki 40 yaşıma kadar haremlik, sultanlık sadece kendime yaşadım. o zamana kadar hiç bir şeyi görmezdi gözüm, bir gün trafik kazasında ailemi kaybettim, bitişimin başlangıcıydı o kaza. artık tek kalmıştım hayatta, elimdekiler bir, bir tükeniyordu zamanla, derken apansiz gelen gelen hastalıkla varımı yoğumu satmak zorunda kaldım kendi canımı kurtarabilmek için. Bıraktım hastahane odalarına bütün varlığımı, canı kurtarmıştım ama çevremde hiç bir arkadaşım kalmamıştı, çünkü cebimde param yoktu.

Sevdiğim kızda terketmişti beni, parasız kaldığım değil sevdiğimin terkedişi koymuştu bana. Günlerce yemeden, içmeden kesildim kendimi buldum bu köşe başında. O günden beri şükrediyorum hayata kimseyle konuşmadım şu ana kadar, ilk defa sana içimi döküyorum yıllar sonra. Hayatın bana acı bir dersi oldu, elimdekilerin kıymetini bilemedim, sevgi sandığım mutluluk cebimin doldunluğundan geçiyormuş hissedemedim. Boşa geçirmişim onca yılımı şimdi ise karışanım yok yaşıyorum bir kuru ekmek uğruna bulursam ne ala bana bulamassam şükürler olsun yaşadığıma. Sabah 06:00 olmuştu yaşlı adam beni dinlediğin için saol deyip kalkmıştı sokak sokak dolaşıp bira şişeleri arayıp çöplerden kağıt toplamaya, oysaki ben hergün ona yeticek kadar yemeğini getiriyordum neden hala hiç bıkmadan dolaşıyordu sokaklarda, üstelik evimide açmıştım neden kabul etmedi acaba?

Seneler geçti hala yüzündeki tebessüm geçmemişti, amansızca günlere inat zorluklara inat gülüyordu hayata, bir sabah uyandığımda yorgun vucudunu gördüm sokağın köşesinde cansızdı, yıkılmışlığın sonuydu, belkide kurtulmuştu kimbilir. Her mezarlığın yanından geçtiğimde onun için dua eder olmuştum.

Bir gün telefon çaldı. telefonun öteki ucunda bir banka personeli.
-Merhaba yıllardır bankamızda olan hesabınız faizleri ile 100 milyarı aşmıştır değerlendirmek isterseniz sizleri bekliyoruz.
-Ertesi gün bankaya gittiğimde benim adıma hesabı gördüğümde şaşırdım birde mektup bırakılmış benim adıma, mektupta şu kelimeler yazıyordu.

-Sen genç adam yokluğumda yanımda olan beni uzaktan seven üç kuruş aldığın maaştan arttırıp bana bir sıcak çorba getiren genç adam, bu senin hakkın bu para senin hayatını düzene sokmaya yetecek umarım benim hayatımdan kendine ders çıkartıp iyi bir şekilde değerlendirirsin, para için yanındaki arkadaşlara cebinin dolgunlu için seninle birlikte olan sevgiliye kanma, benim için mezarıma gelip bir hayır dua'sı etmen yetecektir bana, saygılarımla köşe başındaki ak düşmüş saçlarına yorgun ama gururlu yaşlı adam.


Yorum Yaz

Yorumunuz (*)

Resimdeki kodu giriniz

IP Adresiniz: 18.188.101.251

Yorum Yok

Bu söze ilk yorumu siz yazın.