Çalıdan çıkarılmış ipliksi tüylerin boyasıyla renk ver
Hayatın resmini çizmemin öfkesini hisset
Yağmur yağacak
Tabloların nadasına son verdim bekle
Fikrine saplandım
Divit ucunda dans edeceğim bu gece
Ruhuna akacağım
Resmini yapacağım bu gece
Asaletli dur sarsılmayacaksın
Ağır ol taştan da hafif
Tımar et şu gözünü
Pusuları kaldır bulutları yok et
Buz kütleni tarumar edeceğim
Yüzünde dolaşacak elim
Işığa doğru ay ışığına doğru çevir gözlerini
Yalnızlığımın renkli yüzü ağlama artık
Soy ağacının siyah bezli hüzün dalını
Göz bebeklerinde baltalayacağım
Bu gece…
Mor yapraklı yüzünün damarlarını sıkma
Kanım aksın
Gökyüzün mavileşsin
Alnında beyaz bulutlar gülümsesin
Kapı kolunun soğukluğu gitsin yanaklarından
Gitsin kulağında yıllarca süren çığ uğultusu
Canlansın kafatasının zelzelesiyle kırılan saçların
Dudağının manevralarını taşımalıyım çizgi ötesine
Tiyatro sahnemde konuşacağım
Hüznü öpmeliyim
Hüznü tırpanlamalı avucuma dökülmeli ekinim
Ölmeli ölmeliyim
Resmini yaptığım bu gece…
Öleceğim yere aşina olup odaklanmalı yüreğim
Çıldırasıya cinnet
Gözünün saydam sıvısında küçülmeli cüssem erimeliyim
Retinanda volta atmalı kader sahnesi mahkumun
Korneanın merkezinde silahım tetiklenmeli beyinciğime
Bin cesedin kanı gibi oluk oluk akmalı
Yeryüzüne serpilmeli
Üzerimden geçecek iki bacaklı yığınlar
Razıyım ezin beni
Göz bebeğinde ölümün tadı tükürsün yüzüme razıyım
Evrenine zincirlendi ruhum sonsuza hükümlü mutluyum
Git şimdi git artık tamamlandı resmin
Seninleyim her gece…