Oğlum, seni sevip aldı.
KAYNANA - Hak, seni, bize gelin kıldı.
Kapımızda, sana açıldı.
Hoş geldin, gelinim hoş geldin.
Dil'in, çok tatlı söyler amma.
GELİN - Pabucun, atılacak dam'a.
Sen düşeceksin, derde gam'a.
Hiç de, hoş gelmedim kaynana.
Bu nasıl söz'dür, böyle gelin.
KAYNANA - Daha, kınalı durur el'in.
Nerde uzadı, senin dil'in.
Ben kaynanayım, sende gelin.
Sen, bana, olamazsın kaynana.
GELİN - Neler öğreteceğim, sana.
Yel bile, olamazsın bana.
Hele, bekle de gör, kaynana.
Bakın hele, şu toy densize.
KAYNANA - Beni, getirecekmiş diz'e.
Oturttum işte, seni piz'e.
Yalpa yalpa, yürürsün gelin.
Yaşa da gör, nasıl olacak.
GELİN - El'imde dönecek, bu ocak.
Sen, o zaman, anlarsın ancak.
Boşuna kasılma, kaynana.
Anlaşıldı, senin niyetin.
KAYNANA - Üç kuruş, etmezmiş et'in.
Benim hünerim, daha çetin.
Kapımda koymam, seni gelin.
Kapına, boz yılan'lar dolsun.
GELİN - Ne olacaksa, çabuk olsun.
Ev yıkan, bela'sını bulsun.
Oğlundan ayrılamam, kaynana.
Nasıl, sancı düştü içine.
KAYNANA - Gideceksin, Fizan'a Çin'e.
Çok güvenme, cimcik et'ine.
Çakal'lar bile, bakmaz gelin.
Ben yaşarım, sen de ölürsün.
GELİN - Orda cehennem'i, bulursun.
Haksız olduğunu, bilirsin.
Sen, tam bir cadı'sın, kaynana.
Büyüklere, hiç saygın yoktur.
KAYNANA - Yaratıp, öldürende, haktır.
Paksoy, bize olamaz doktor.
Süt'ün bozukmuş, senin gelin.
Alda, başına çal oğlunu.
GELİN - Elbet, göreceğim sonunu.
Paksoy'um, böyle yazmış bunu.
Aslım, soyum, belli kaynana.