Neler oluyor bize, anlamadım.
Bana, puştları anlatsana, baba.
Ben daha, savaşı görmedim kine.
İnsanlar, neden savaşırlar, baba.
Sana, misket alacağım diyordun.
Bak, puştlar misket atıyorlar, baba.
Sabah kalkıp, işine gidiyordun.
Şimdi, burada, çölde esiriz, baba.
Güneşin altında, niye bekliyok.
Yoksa, özgürlük bumudur ki, baba.
Bombaların, dumanını, kokluyok.
Barış, böyle mi oluyor ki, baba.
Kerpiç evimizi, puştlar mı aldı.
Neden, evimize gitmiyok, baba.
Annem, kömbe yapıyordu, ocakta.
Acıktık, neden getirmedi, baba.
Hani, komşunun kızı, melek vardı.
Onu, misket topu öldürmüş, baba.
Dün, annesini gördüm, ağlıyordu.
Meleğim, cennet'te diyordu, baba.
Oğlum, melekle oynayın, diyordun.
Şimdi, niye salmıyon, beni baba.
Melek, arkadaşın diyordun, bana.
Hani, melek burda yok kine, baba.
Baba, yürü biz de gidek, cennet'e.
Annem, orda bizi bekliyor, baba.
Bize, yemek hazırlamış, melekle.
Annem, bize tez gelin diyor, baba.
Paksoy'un kalemi, yazsın bunları.
Ölüm, yaşamaktan iyidir, baba.
Güzel dünya, kötü puştların olsun.
Yürü, biz Allah'a gidelim, baba.