Üstad Çırak Atışmaları Devam Ediyor..
BİZDEN AYRILMAYIN
...
Üstad: Haydar CANLI,
Çırak: Abbas USTA
...
KINA YAK
Üstad:
Bir inadın uğruna, bu kaçıncı ayrılık?
Gözyaşı selindeyim, sen kendine kına yak.
Hani ikimiz birdik, yoktu ayrı gayrılık?
Mektubun pulundayım, sen kendine kına yak.
…
Çırak:
Hangi aşklar ezeli, hangi aşklar edebi,
Hasretin yılındayım, sen kedine kına yak.
Seni severken göze aldım, bu muhabbeti,
Sazımın telindeyim, sen kendine kına yak.
…
Üstad:
Haciz memurları, ne var ne yok hep sattı.
Hele bir tanesinin içi dışı fesattı.
İkimizin resmini kaldırıp çöpe attı.
Çöpçünün elindeyim, sen kendine kına yak.
…
Çırak:
Var-servetten nem varsa, hepsini satıp savdım,
Nasılsa bağrı, yanık, gözü yaşlı bir avdım.
Sana göre tez geçer samanlardan alevdim,
Aşkımın külündeyim, sen kendine kına yak.
…
Üstad:
Tabelada adın yok, fatura bana çıktı.
Senden gelen bu kazık, inan canımı yaktı.
Altından kalkamadım, savcı içeri tıktı,
İdamın yolundayım, sen kendine kına yak.
…
Çırak:
Yıllar sonra anladın, geri dönmen nafile,
Sen aşk ile yanarken, sen oynaştın el ile.
Ettiğin kalır sandın felekten yedin sille,
Duvağın tülündeyim, sen kendine kına yak.
…
Üstad:
Oysa patron sen idin, ben sade köleyidim.
Sonsuza kadar kapında, kapıcın kalayıdım.
İnsafın kurusun be, yoluna öleyidim,
Herkesin dilindeyim, sen kendine kına yak.
…
Çırak:
Bir güzel sözüm için, kulun olmuştum, kulun,
Keşke ben olsayıdım, name-i aşkta pulun.
Sen bir kuğu olsaydın, bende yüzdüğün gölün,
Vahamın çölündeyim, sen kendine kına yak.
..
Üstad:
Sen kaçtın kurtuldun, benim cezam müebbet,
Allah benim ahımı, çıkarır senden elbet.
Sen bu taş kalpliliğe, hiç durmadan devam et,
Aşkının külündeyim, sen kendine kına yak.
…
Çırak:
Buna sevda denilmez, insafsız, zülümdür bu,
Ben sensiz yaşayamam, cezadır, ölümdür bu.
Taş kalbin duymasa da söylenen halimdir bu.
Azrail kolundayım, sen kendine kına yak.
…
Üstad:
Beni senin derdinden, kurtarır belki ya Rabb.
Sensiz bu dünyada inan halim çok harap,
Sensin diye koşarım, sonra bakarım serap
Mecnun'un çölündeyim, sen kendine kına yak.
…
Çırak:
Kadir Mevla elinden tez zamanda alsa da,
Sen sakın ha aldırma, seni seven ölse de.
Ahım izini sürüp bir gün seni bulsa da,
Arasat yolundayım, sen kendine kına yak.
…
Üstad:
Ara sıra da olsa, sızlar mı bilmem için,
Allah bile affetmez kadar büyük suçun.
Hele rüzgâr okşarsa mis kokulu saçın
Saçının telindeyim, sen kendine kına yak.
…
Çırak:
O taş kesmiş kalbinde kalmamıştır merhamet,
Her bir nefes alışın, sana olsun kıyamet.
Okunmuş ezanına kimse tutmasın kamet,
Hulle'nin şalındayım, sen kendine kına yak.
…
Üstad.
İçinde hiç duyman mı, Allah'ın korkusunu
İçime saldın gittin, ayrılık burgusunu,
Sanki ben icat ettim, hasretlik türküsünü
Aşığın telindeyim, sen kendine kına yak.
…
Çırak:
Sema acze düşermiş, sevenler ayrılınca,
Bir sevene zülm edip, bir seven kayrılınca.
Ne yemenler etmiştin, hatırla yıllar önce,
Sanma hep kolundayım, sen kendine kına yak.
…
Üstad:
Böyle seven birine, atılır mı hiç kazık?
Birgün dedin mi ulan Haydar'ıma çok yazık
Gönül işi hassastır, gönül işi çok nazik,
Hocanın salındayım, sen kendine kına yak.
…
Çırak:
Benim gözüm aşkın, ruhumun çiçeğiydi,
Her mevsim bala koşan, arımdı, peteğiydi.
Gece- gündüz kalbimin, duası dileğiydi,
Abbas'ın halindeyim, sen kendine kına yak.