Şiir Arama

Abdil Burhaneddin Akkaya - Simit Ve Vapur

Sabahın erkeni
Denizde kirli mavi

Bir parça simit için
Uçuşuyorken martılar
Vapurların etrafında
Düşündüm
Emperyal fabrikaların
Ekmek derdindeki İşçilerini
Hep küçük ve bayat tarafına
Alışık değiller mi?
Onlarda simitlerin

Ve koşuşturmazlar mı?
Yardım bahanesine
Dağıtılan erzaktan
Dahasını alabilmek için
Ve unutulurken
Yahut ölürken insanlık
Veyahut değişilirken onur
Makarnaya, salçaya
Una bakliyata

Sokaklar okul
on kelimeye mahpus lisan
İzlerken çocuklar
Öğrenir acımasızca acıyı
Ezmeyi arkadaşını
Üç kuruşluk döner ekmeği
Kapabilmek için
Daha yaşların üçünde
beşinde, yedisinde

her yerde
çalınacak bir kapı
veresiye verecek bir bakkal
paranın geçmediği
sokaklar vardı
hâl anlatırken derdini
aşikar
Sualsiz, bilirdi
hâlden anlayanı

kıymetliydi
eskide
paylaşmak her şeyi
ve saklamak mahremi
en gizliye
Soğuk aşa sallanırken
Boş kaşıklar loş ışıkta
yer gibi yapmakta
usta idi ev sahibi

Komşu, misafir
Eş, dost,
Hısım akraba
Doyurmak vardı.
Aç uyurdu Şeref
Gocunmadan
Tatlıdan leziz
Nice lezzetler vardı
Adı konmamış

Satmak-almak
Yalnız maldaydı
Şiirler anlatırdı
Yalın ve temiz
Nasıl sevilmeli vatan?
Düşünülürdü,
Altında kefensiz yatan?
Ve vardı umutları gençliğin
Ve ışıkları yollarında

Çilemin üstadı Necip Fazıl,
Hikmetli sözlerin erbabı Nâzım
Serdengeçti Aksekili Yüksel
Ve daha niceleri
Ve yürüyenler
Korkusuzca darağacına
Biliyor musun insanlık?
Çoğunun lokma girmemişti
Günlerdir boğazına


Karardı dünya
Karalar bağladı umut
Ve tasdiklerken sükût
Saz ozansız
Söz sultansız
Dimağlar kirli
Vicdanlar harap
Satılık bedenler
Ruhlar bîtap

Koşuşturun martılar
Bir parça simit için
Ve ezin yoldaşınızı
Günü kotarmak için
Ne de olsa
Sizin cinsiniz hayvan
Ya bu vapurdaki
Hangi cinstendir
Sana simit atan.

Afyonkarahisar 2011


Yorum Yaz

Yorumunuz (*)

Resimdeki kodu giriniz

IP Adresiniz: 18.219.207.11

Yorum Yok

Bu söze ilk yorumu siz yazın.