Çömelmişti
Şalı yosun
Dağ kaçağı kayanın dibine
Ufku
Hançer nakışlı
Akşam güneşine bakıyordu
Koca bir ömrün
Hesabını verircesine
Düğümlenir soluk sesleri
Tütün karasına
Bêçare�ye sayılır
Bilge duruşu
Kulak verdi
Göz yolladı
Nerden geldiğine
Vaktinden evvel
Bura havası
kurşun havası
Fasıl başları teke tek
Sonrası şerit şerit
Yine namlular hawar�da
Açıldı elleri
Umuduna kol-kanat
Bir kelebek
Düştü yere cansız
Resmi kaldı
Tipi kar yumağı
Kaşların gölgesinde
gözbebeklerinde
Dayanmıştı
Şal û şapık kuşanan kadın
Pısmam Hesenko�nun kapısına
Meri kafes
Çelik başlı memlerin üzerinden
Bir baş yukarı
Başına baş
Yoluna yoldaş
Yüreğine eş
Kundağı
Gümüş kakmalı kleş
Apê Musa
Tepesinde
Bir ak güvercin
Kanadı zeytin dalı
Sancılıdır
�Yiğidim Hasenko�dan yana
Daha kaç yıl olmuştu
Görülecek hesabım var dediği
Dilin dudağa
Korkuyla uzandığı günlerde
Nasıl olur
O aslan parçası adam
İçten
Kilitli kapı gerisinde
Donakalır kadının dirilişinden
Oysa
İyi bilirdi
İsmi yasak ülke�de
Yasak yaşamın
Ne demek olduğunu
Çarpar yürek gelmişti
Apê Musa
Elinde
Bingöl meşesinden asa
Asanın ucu yanık
Kolunda
Yaralı bir ceylan
Anmazsa da dünya âlem
Bu dağlar ceylana tanık
Yumrukladı oğul kapısını
Gürledi tok sesiyle
Bir söz için
Elini kana bulayan oğul
On beş sene
Mahkûm gezen oğul
İşte Kawan
İşte dem û dewran!
Şarkım Karanfilde Kalsın