...........'hız içinde tüketiyoruz yavaşlıklarımızı'
bugün düştüğümüz yerden kalkmalıyız
çünkü kehanette yol açık,
hazırsak; geç gelinmiş bir tren kırgınlığında
başlıyor karabasanlarla raksımız.
ah budapeşte köprüsünde bir yetim gibi
geçiyor zamanlarımız,
tutsak alırken zihinlerimizde kendimizi
kırçıllaşıyor umutlarımız.
işte devrim! hazırsak tükeniyoruz,hooooop!
hep birlikte el ele verip yerin dibine değiyoruz.
sonra, sonra birimiz yükselecek.
işte kehanetin özü; biri çıkarken iner diğerleri,
öyleyse çemkirmek yok,
timsahlar ağlamaz bunlar kurpiyer gözyaşları.