Göle bakan dağın ufkunda
Bir kadın uzanır iki canlıdır
Suya en güzel ninnilerini bırakır
Her gece ay hazar'a dökülürken.
Kimler geçti bu ovadan atları eyerli
Bir ağıtın yakıcı sesini katarak günlerine
Nehre bakan bir çift göz olur her sabah
Ovanın kapılarını çalan bekleyişlerde
Fırat bir bozkırın göğsünde dinlenir
Gökkuşağının büyüsüne kanat gerer alıcı
kuşlar
Ak bulutlar geçer gün batımında
suyun teriyle biçimlenen
Bir haberci olur ülkeden ülkeye
köprü kurarak.
Taşların serüvenidir tarihi unutulmaz kılan
Susan çanların çarşısında bedestenlerin
serinliği
Kilimler dokur gencecik kızlar terini ipeğe
katarak
Düşün ardı sıra akar yolculuğumuz
bizi toprağa sefer eyleyen.
İkiz çocuklar koşar birbiri ardından
Biri gecedir gündüzün yastığına yüzünü seren.