Bir kuşun yavasına
Dilenci kılığında
Tüyü alır başına
Bir yılan sokulur
Sürme çekmiş kaşına
Sizin gibi bir kuştum
Açtım yolundu tüyüm
Güzel çalımlı hoştum
Ceddinizden büyüğüm
Onun için buruştum
Deyi ağlar yavuncur
Girer eve sıkılgan
Bir köşeye kurulur
Ev sahibi sanırki
Kendi cinsidir yılan
Nice zaman aradan
Geçince dost olunur
Yerli olmuş ki yılan
Artık rolun zamanı
Bir gün üzgün bulunur
Kuş yılana derdini
Sorar yaranı saram
Üzme kardeş kendini
Dost değilmi ikimiz
Yuvan der olsun yuvam
Kuşcağız günü gelir
Kuluçkaya yatacak
İhaneti ne bilir
Yılan yumurtasını
Yumurtaya katacak
Ve ay geçer yavrular
Yumurtadan çıkınca
İçlerinde yavru var
Kuşunkine benzemez
Dikkat edip bakınca
Sanır kendi yavrusu
Takdir der kuş bu hale
Şu yılanın borusu
Bir gün ötecek kale
Fetholundu doğrusu
Hem yuvada nufusu
Artınca şu yılanın
Zehirlidir yavrusu
Kuş sandığı yılana
Ana der akıllanın
Hoşgörür kuş yavuncur
Farkı zehiri olan
Sanır bir cins yavrudur
Yuvasına girince
Yılan idi bu yılan
Sanır kavga yem için
Cinsi karakteri bu
Kavga edilir niçin
Bilmez yılan yanaşma
Yuvası bu yeri bu
Başka sebeb gösterip
Her gün bir kuş zehirler
Günü gelip bir tertip
Devrim yapar hünkara
Toprağı yaladı der
Bir pak dil kuş yuvada
Aklı ermez bu işe
Mekik dokur ortada
Kardeş bilir yılanı
Dur demeli gidişe
İzah eder yılana
Hoşgörü faydasını
Lazım bizim vatana
Çağdaşlığın gereği
Öyledir el baksana
Deyip misal getirir
Yılan bulur yeni suç
Der kafanı değiştir
Çağdaş böylemidir hiç
Bu ne biçim gidiştir
Olmaz senin gibi kuş
Üzerinde tüy niçin
Bak kafanın içini
Düşünceni okurum
Bu kafadan vaz geçin
Bizim pakdil inanır
Kuş sandığı yılana
Başka renge boyanır
Yolar tüyü tüsünü
Kapısına dayanır
Nesill geççer aradan
Yerli kim kuş unutur
Yanaşmaydı bu yılan
Kaşı gözü bahane
Kuş neslini kurutur