Mamu'ya altıncı mektup
bağ getirdin
ellerin koynundaydı
bağ getirdin
içimde oldu ellerin
içim ne
uçsuz bucaksız bir deniz
içim denizimde yelkenler mi yok artık
beyaza gerinen sarılar mı yok siyahlar mı kumrallar mı
gerinen beyaza gerinen sarılara siyahlara kumrallara gerinen
bembeyaz beyazım mı
o suda o gemiler nereye bilsen bilsen sen bilirsin
o suda o gemilerin yelkeni ne sen
o suda o gemilerin yelkenine saçlar ne sen
o suda o gemilerin yelkenine saçlara beyazımı sen
başka
küpeşteye konacaktı öte'nin kuşları
kızların
oğlanların
kardeşimiz kızlarla oğlanların içi ısınacaktı
demir atınca nihayet deniz
gemim de işte
yelkeni de işte
saçları de işte
beyazım mola deyince
elmanın aynasında yansıyacaktı o zaman bu her şey
bu her şey
denizim benim gemilerim yelkenim saçlarım beyazım'la bu yol
ve
arkası
içimde oldu ellerin
ellerin ne
uçsuz bucaksız bir deniz
için denizinde derinler mi yok artık deliren
doruklara deliren yol mu yok göç mü uç mu iç mi
deliren doruklara deliren yola göçe uça içe deliren
kankırmızı kanın mı
o suda o derinler nereye bilsem bilsem ben bilirim
o suda o derinlerin dorukları ne ben
o suda o derinlerin doruklarında haller ne ben
o suda o derinlerin doruklarında hallere kanını ben
başka
en dibinde ışıyacaktı en yeşil yakamoz
- oraya çağıra çağıra
kızların
oğlanların
kardeşimiz kızlarla oğlanların içi açılacaktı
demir alınca nihayet deniz
derin de işte
dorukları da işte
halleri de işte
kanın yürü deyince
gökaynanın ufkunda yansıyacaktı o zaman bu her şey
bu her şey
denizin senin derinlerin dorukların hallerin kanın'la bu yol
ve
arkası
bağ getirdindi
kavuştu denizin denizime
aldım kabul etim