Sancının toprağında filizlenen
Bir tohum da sayabilirsin bu dizeleri
Sarışın bir son yaz yaprağı da
GÖZLERİNDE REHİN KALSIN GÖZLERİM
Bu haklı isyan sürdükçe
Ölenlere ağlamak usandırmaz insanı
Ama her gün aynı tonda
Gül-eme-mek bıktırır
Kalırsan
Muhasebecinin oğlundan çaldığım uçurtmayı
Uçuramadığım gökyüzünün masum rengini
Anlatırım sana
Gidersen
Şulesi mengeneye alınmış
Çoğul düşler diyarında
Kırık dal aryaları kucaklar seni
Şaşırırsın
Müphem bir karanlık cöker içine
Hiçbir (kapalı) mekanın yüzölçümü
Yeterince geniş değildir
(hayvanlar için bile)
Kalırsan ayakkabısının bağcıklarını
Sokakta bağlayarak eyleme koşan gencin
Hapishanede yazdığı şiirleri okurum sana
Gidersen
Yanağındaki elma şekeri sevinçlerin
Talan edilir haramilerce
Tavan arasındaki ilk patiğini bile
Anımsamaya firsatın olmaz
Yalnızlığın sana abanır
Sen halvet mekanlara abanırsın