Daya başını omuzuma öylece bekle
Sessiz ve masumca
İster gülümse istersen ağla
Bazen şirince nazlan ki
Tuzun tadı yeniden uğrasın damağıma
Ve başlayınca gece
Bir daha gelmesin sabah
Nuh nebiden girelim söze
Ozon tabakasını dikmeye geçelim
Yada kara kış ortasında
Karları süpürüp papatya ekelim
Senden tek ricam
Maziyi bir daha hatırlatma
Karanlıkta gizlenmiş bazı anılar
Sinsice boğazıma dolanır
Nefes darlığı tutar beni
Eski yaralarım kanar
Namlusu tapalanmış tüfeğe dönüşür
Kendime patlarım
Sen gökkuşağından maviler çal
Nisan yağmurları ol üzerime yağ
Ürkekliğim tuttu üşüyorum
Sakin ve sessizce ört gecelerimi
Seninle yarınlar daha güzel