hep bir oğlum olsun isteriz
ya da hep bir kızım
doğmayan çocuğa kefen biçeriz
hayırlıysa olsun demeden
isimler ararız kız erkek
hayır dualarımızı esirgemeden
bir iki derken
allah verir rızkını
ta çocukken başlar
ayıp günah yasak
atalarımızın na mahrem diyerek
bir başka cinse bak ma telkinleri
erkek çocuklarıyla oynama kızım
erkek ol azcık oğlum (ağladığımızda)
oyunlar da bu erkek oyunu
bu kız oyunu diye ayırdığımız
okullu yıllarda
aynı sıralarda
erkek erkeğe kız kıza oturtulduğumuz
karma yapıldığında ağlamalarımız
gelişme evresinin çatlak sesidir ayıp
açığa vururulur
el ele tutuşamama
utanıp söyleyemediğimiz duygularımız
kendi sırlarında gelişir kimliğimiz
kimliğimizi ararken kimliksizliğimiz
kendi kendimizle sevişip
orgazm oluşumuz
olgunluk evresinin ikinci yarısı
beğenilerle geçen anlar
kimi ruh güzelliği
kimi dış güzellik
ata dede tavsiyesi evlilik
nereye varır sonu bilmeden
boyun eğeriz kadere
ya da isyanlarda kişiliğimiz
çatlak bir sestir uyanışımız
yıllara meydan okuyan
kırkından sonra bahar
son mu ilk mi belli olmayan
kaç kişi yaşayabilmiştir özgürce
hayatı ve hayattan zevk almayı
kişiliğini bulmak için
yıllar mı gerekir mutlaka
düşlerde kalan mutlulukları
arzu ve istekleri çılgınca yaşamak
uygun ya da uygunsuz
ayıp'ın arkasına saklanır kimliğim