taşıdım dokuz ay on gün içimde
eledim höllüğü sardım bezini
ninnilerle türkülerle sinemde
nazlı nazlı büyüttüm ey oğul
göğsümde hala diçlerinin izi
kokun nefesin kadar yakın
sürünüp emeklerken dizlerin
tutunduğun yerlerde gül açıyor oğul
cicilerin saklı çeyiz dolabımda
ne çabuk büyüdün okullu oldun
yollarında ayak izlerim var
omuzumda çantanın ağırlığı oğul
ders çalıştım okudum seninle
her harfini alfabenin heceledim
gerek ana gerek öğretmen oldum
ilk gençliğin çıkmazlarında oğul
liseli yıllarını bende yaşadım
göz ucuma sevda düştü ağladım
derslerini ödevini yap diye yalvardım
ele güne muhtaş koymadım oğul
hem sırdaşın hem arkadaşın oldum
paylaştım seni senden ben gibi
önünde uzun bir hayat düzlemi
mesleğin elinde altınyüzük oğul
vatan borcu geldi çattı kapıya
uğurladım onbeşayın hasretiyle
gözümde yaş yüreğimde sızı
selametle başarıyla dön oğul
dönüşün bir demet gül ile geldi
kucaklaştın anne baba diyerek
benim varlığım senin varlığın
hoş muhabbetle sar be oğul
çektim her derdini hemde nazını
ne de çabuk adam oldun be çocuk
sende yarat kendini yeniden
hayat uzun yollar sarp oğul