raks ediyordu
göçmen kuşun kanadında sonbahar
yeleleri alevden
dudağında buruk tebessüm
gidipte dönememek
esirdi şafağa gün
esaret her yeni doğuş
tarih sayfasında izi kalan
bir takvim yaprağı daha
düştü gözlere
salınıyordu gerdanında
asma bahçesi
kara benler
şarap damıtıyordu
yüzünde bahar
meriç'e saçtım umutlarımı
ayçiçeğinin göbeğinde
toprağa düştü sevda
çisi çisi yağmurlarla
bereket saç tellerinde
izin istemez aşk
çalar kapıyı aniden
boğulup kelimeler
mimiklere düşer yalın kılıç
gözler olur nokta
yeniden doğuştur istenç
güneş toplayan gözlerde
kar çiçeğinde açan
beyaz mutluluktur
baharla gülen
erteleme zamanı
mevsim dönüyor
arala perdeyi bak
gölge düşüyor güneşe
güneş denize