gecenin o en ıssız
en sessiz saatlerinde
düşlerimde sen vardın
yarı ay'dın yarı yıldız
yarı hayal yarı gerçek
duygularımın seyrinde
çağlayanın göletinde yıkanırken çırılçıplak
bebekliğin günahsız hali kadar sade ve saf
bir o kadar güzel ve ihtişamlı
romantik ve de egzotik
ruhumun aynasında canlanırken
bir yanım sevgiye aç
seyrimde nehrin akarı
döne döne yakamoz doğuruyor
etraf söğüt kavak ağaçları
ve izbe çalılıklar arasında bir hayal
işmar edip kaybolan
süslü bir gelinlikle gülümsüyor
sabah ezanı okunuyor
yarı uyanık düşüm seninle
yürüyüş yolunun sonunda
kuşların uyandığı deniz sahilindeyim
hava olanca hafifliği ile kuş tüyü
oksijeni bol ve yalnız sahil
yakınımda yeni demlenmiş çay kokusu
oysaki anlık önümden eksik olmayan
ne kadar da açmışım
püfür püfür havaya
denize sevgiye aşka
hasret dindiren