gördüğüm en güzel düştün
örümcek ağı gibi sarmalayıp ruhumu
saklıyorum yüreğimin en nadide yerinde
bir yaz gülü olup açtın gönül bağımda
girdabinda sazlıklar ve karabataklar
neşeme neşe kattı gecelerimde
cümbüş çaldı dans etti
şiirler okudu kulağıma
cismin malum oldu zaman içinde
aç ve susamışken seviye
nur gibi doğan bir melektin
düş mü gerçek mi seçemedim
ay ışığı vururken cama
dolunayın gizeminde kayboldum
gezdirdin beni hayal aleminde
yaşanmamış mutluluklar tadarken
dudağından içtim seviyi
kimi zaman çılgınlıklar yaptım
insanlığımdan utanaraktan
karadenizin azgın suları
ve de toroslar geçit vermesede
uzandı ellerim teknoloji harikasıyla
erişilmez sanmıştım oysa ki
koşarak geçen yıllar ardından
rüzgar atına binmeseydim
düşte olsa yaşanılanlar
tadı damağımda kalan
kelebek mutluluğuydu