seni düsünürüm
sarkar göz ucunda zaman
elim sakagimda dururum
kaybolur bakislarim
an kendime kaldigimdir
seni düsünürüm
koca bir sehir canlanir gözlerimde
kimse bilmez merak etmez
öksüz bir çocuk aglar
kalabaliklar içinde
seni düsünürüm
göçerdir sevdam
göçmen kusun kanadinda
ha geldin ha geleceksin
lastik olur uzar uzakliklar
seni düsünürüm
ekmegim olur düsersin usuma
tan atisiyla ayak sesimde
besmelesiz sabahlarimda
aynada kirilirim
seni düsünürüm
gölgem düser ayak altima
suda kirilir günes aksam üzeri
yele gider hasretler
unuturum zamani
seni düsünürüm
kimsin nesin nerden çiktin karsima
kaybolurum karanliklarda
düslerime düsersin
uykularimin en tatli yerinde
seni düsünürüm
kadife semada yildizlar ayi öperken
günes sabirsizlikla sabahi bekler
ben yanliz sabahlari bekleyecegim
sana siir yazip hasretimi giderecegim
seni düsünürüm
uzanir ellerim bosluga
tuttum tutuyorum derken
konarsin kas ucuma
ölüm kadar yakinsindir bana
seni düsünürüm
kisin ayazinda yalinayak
ve bahar yagmurlariyla
temmuzun on besinde yansamda
hazan olsamda sonbaharda
seni düsünürüm
sararmis sayfali kitabin sayfalari arasinda
kurumus gül yapragidir
hatiralar hala canli
elden ele geçen kitapta
seni düsünürüm
ask olsanda yakip daglasanda
parça parça yapsanda yüregimi
tabipler derman bulamasada
amansiz hastalik olsanda
seni düsünürüm
ve gidiyorum iste yol uzun
sarmasik misali sarilmissin her yanima
sevda bu kadar zormu usta
kanar göz ucumda
seni düsünürüm
su an gözlerim dolu dolu
sevda asigiyim kendi kendime
ha bosaldi ha bosalacak
yagmur yüklü bulutum
seni düsünürüm
kuzu otlatir dere boyunda çocuklar
ve el sallarlar teyyare'lere
kizlar tesik egirir bacalarda
yumak yumak düsleri
seni düsünürüm
cadi kazani beynim karmakarisigim
dalginligim derin kuyu
bir var oluyorsun bir yok
özlem özlem gözucumda
seni düsünürüm
bir çocuk uçurtmasini yele kaptirmis
pamuk topluyor çukurova
pestamalli kizlar findikta
tütün kirar çit kirildim yüreklerde
seni düsünürüm
mahkemede adin anilir
mirastir bosanmadir
yetim kalan çocuklarla
hakim kalemini kirar
seni düsünürüm
fis fis inegin memesinde
çoban kavalindaki ezgide
öbek öbek çogalirsin
dumanli daglarda
seni düsünürüm
asker yolu gözler yavuklu
asker mektup pesinde
sayar sigara dumaninda günleri
efkarli efkarli çekip sineye
seni düsünürüm
ressamin firçasinda kanarsin
hamam sefasinda
buluta takilirim sairin siirlerinde
damla damla gözlerimde
seni düsünürüm
okul kaçislarimda
parktaki banklarda adin yazilidir
emanetçi cafesinde kitaplarin
gençligimin onbesinde
seni düsünürüm
asker mektubunda saklarim
mahpusun görüs gününde
sesin gelir mahsun yilgin
fanus camin arkasinda
seni düsünürüm
irgatta gündönümde gölgede
ayse kizin bebesinin gözünde
sinekler ogul verirken
kuru katik geçisen yemek saatlerinde
seni düsünürüm
deli poyrazla savrulan saçlarimin telinde
nefes nefes sigaramain dumaninda
is çikisi fabrika önünde
köse basi bekleyislerimde
seni düsünürüm
sahne arkasi isiklari yansir
ben karsinda sen ekran arkasinda
basini kaldirip baksan derim
gözlerin deger gözlerine korkuyorum
seni düsünürüm
ince belli bardaktir kizlar
dudaklarindan çay içilen
bir hayattir sarkan gögüs uçlarindan
anadir vatani cennet
seni düsünürüm
ceninin dogusudur senle dogan sabah
hastane kapisinda saatlerce
dokuz dogururken
sevincin sigmazken kendine
seni düsünürüm
bahar olursun her çiçekte
ayri bir kokuyla yürek ferahlatan
esen alir getirir beni sana
igde çiçegi kokulariyla
seni düsünürüm
mavi kahverengi yesil gözlerin
çakirkeyf aksamlarimda
düsüp kaldigim merdiven önlerinde
sefilligim parçalanmisligimla
seni düsünürüm
sen olursun ben olurum
can olur candan olursun
anam olur canim olursun
beni bana birakip giderken
seni düsünürüm
elimde kalem gözlerimde nur
ve yerde bulunmus kagit parçasi
siirim olur hayallerle
misra misra hece hece
seni düsünürüm
hayat verip zaman durur
kan yürür damarlarimda
posta posta mektuplar
bir ses vermendir bir ömre
seni düsünürüm
genis zaman kipinde
ah bir seviyorum diyebilsen
bir tebessüm edip gülebilsen
ben ben olurum iste o zaman