Bir zamanlar burda gerçek tabya vardı,
O Rekoru Koca Seyit burda kırdı.
Yiğidin yüreği bir mangal kadardı,
O Rekoru Koca Seyit burda kırdı.
Bakmayın haline, yıkık bir harabe,
Aramayın yoktur önünde kitabe.
Çöplük ve tuvalet, karanlık ve izbe,
O Rekoru Koca Seyit burda kırdı.
Tabya diyorlarmış adı Mecidiye,
Yolu yapılmamış, israf olur diye(!)
Molozlar atılmış öteye beriye,
O Rekoru Koca Seyit burda kırdı.
Nasıl bir namluymuş ne kadar bir mermi?
Bir hurda kaide, görenler top der mi?
Şarapçı gezmeye müsade eder mi?
O Rekoru Koca Seyit burda kırdı.
Defineci alkış alır taş sökerken,
İçini kaplamış ısırgan ve diken,
Kimseler utanmaz çişini ederken,
O Rekoru Koca Seyit burda kırdı...
Ey millet! Övünün Seyit'le övünün!
Şu kokuya bakın, bakın da dövünün!
Bu harabeler mi hatırası dünün?
O Rekoru Koca Seyit burda kırdı...
Abdülhamit bugün, mezardan doğrulsa,
Çanakkale için, terazi kurulsa,
Layıktır o mermi bizlere vurulsa,
O Rekoru Koca Seyit burda kırdı...