Gönül arıyor
Ne yapayım!
Bu gönlümde ki son ayıbım.
Nereye sapayım!
Göz yaşlarımda ki,
Damla damla kayıbım.
Arlıyım...
Her şeyde tam kararlıyım.
Nedense gönül mezarım da,
Yalnız ve şaşkınım...
Belki de dünya da zararlıyım.
Kabrim de...
Sensiz kibrimde bari yalnız olmayayım.
Ben gök yüzünde ki,
Bulut gibi kayayım.
Ne olursun sen!
Gece mavisinde ki yıldız gibi kayıpta,
Beni yalnız bırakma.
Riyaları zirveye çıkarma!
Ağlanmayacak yerde ağlatma!
Taş yüreklilere karşı beni utandırma!
Duygularımın divitinde,
Her zaman göz bebeklerimde ki;
Sine-i mürekkep.
Riyalı bakıpta,
O büyük umudu zerrelere ayırıpta,
Yaprak yaprak sırrımızı açığa çıkarma.
Sana karşı kazandığım,
Sevginin doruğunda ki yarışı,
Allah aşkına!
On paralık insanlara kaptırma.
Silerim...
Umutsuz değil mutlu olmanı isterim.
Bana ait olan herşeyi;
Dost dediklerimi silerim.
Yine senin hatrın için,
Soğuk soğuk terlerim.
Hemde hiç düşünmeden o sevdiklerimi;
Bir bir değil,
Bir defa terkederim.
Binkere dönmemek için.
Sensin içimin dökülmeyen sırrı.
Tenimin boyası.
Senin her umudun için,
Bir damla sırçayı,
Binbir damla yapıp,
Her zaman;
Mutsuzluğuna, suskunluğuna, umutsuzluğuna maya olurum.
Yeter ki benim olsun!
Yüreğimi kanatan binbir damla göz yaşı!
Gönül arıyor...
Hemde nasıl yanıyor.
Hemde nasıl kanıyor.
Hasretinden kor kor oluyor!
Duygularımı ısıtacak
Çilemi soğutacak mecalim kalmadı.
Tükendi umudumun yakıtı...
Göz bebeklerinde ki,
Sine-i ışıltıyla,
Bir an da olsun tutuştur dilinde ki balla,
Tekrar teselli ver mısralarıma,
Sevdadan yana...
Ayrılık olsun da bedenden yana
Gönülden yana olmasın
Allah ım asla!
Beden damla damla yaşla dolsun
Gönüllere bir şey olmasın.
Büyük ayrılık!
Seninle beraber olsun.
Tek bir mezar,
Sen için ben için olsun.
Bizler için olsun.
Varsın üstünde ki toprak çorak olsun.
Ne çıkar!
Yeter ki kefenimiz...
Bir başka nasib-i kefen olsun!