derin sineklere yem
kaburgaların fırlamış
etin yok bir dirhem
iki büklüm
çaresiz halin
gitmiyor gözümden
seni düşündükçe
açlığın pençesinde
düşlerim boyanıyor
teninin rengine
umudum büküyor boynunu
utanıyor kendinden
heyy sen
düşlerimin kara çığlığı
geleceğimin boy aynası
dedelerinden yarınlarını
güneş sandığın
o amcalar çalmıştı
şimdi sana dağıtılan kırıntılar
vicdanlarının sadakası