Yüce ruhların gidişinin ardından
İçimdeki hafakanının yankısıyla
Kalbime sor,
Dünyaların değişiminin ardından
Ruhumdaki mevcelenmeleri
Kalbime sor,
Dostluk ipindeki eğrilmiş düğümlerin
Sarp virajlara kapı aralamalarını
Kalbime sor,
Can-ı seyyâleden can sohbetlerine
Aynamdaki yırtık kesintiye yönelmemi
Kalbime sor,
Issız tepelerdeki tecessüs denklemimde
Bir yudum hissiyat birikintisini
Kalbime sor,
Sokak-cadde düşmanlık arsalarında
Ses çıkarmadan ilerleyen yalnızlık adımlarımı
Kalbime sor,
Elimde tuttuğum ve okuduğum hicran risalesinde
Her satırdaki haklı haykırışın sayhalarını
Kalbime sor,
Yazılmayan mezar kapısındaki mermerlere
Rikkat imzasını atamayışımı
Kalbime sor,
Titrek yaşam esintisindeki açık balkonların
İnsanlığa fayda sunmadığını
Kalbime sor,
İnanç sofrasındaki taze susamışlığın
Meyve tadındaki ince bağdaşını
Kalbime sor,
Okuduğum şiirlerdeki hayat ıstırabının kanatlarını
Asumanda süzülen güvercinden önce
Kalbime sor,
Yurt yurt sürgün dalgalarıyla deniz olan
Sireti umman olmuş ciğeri yananları
Kalbime sor,
Kaldırımlardaki karanlıkların boğucu ıslıklarını
Kendinden habersiz şerit değiştirenleri
Kalbime sor,
Çehresinde fersah fersah şimşek yudumlayanları
Vicdanında tebessüm yıldırımları çakanları
Kalbime sor,
Hayatı anlamadan hayat sananların gölgelerini
Gölge giysilerinin talihsizliğini
Kalbime sor,
Dişiyle yük sırtlayıp hedefe sarılanları
İrkilerek ve dinleyecekmiş gibi
Kalbime sor..!