Gözlerinde buz kesmiş körpe bir fidan gibi
Zemheri ayazında nöbet tutar Askerim
Sılanın hasretiyle kokar gonca gül gibi
Baharında yazında nöbet tutar Askerim
Gözlerimiz yollarda haberini bekleriz
Evlat hasreti ile mektubunu koklarız
Sesini duyamassak telefonu yoklarız
Vatanının dizinde nöbet tutar Askerim
Vatan namus borcudur şerefiyle çekilir
Sızlayan yüreklere acı hasret ekilir
Kınalı kuzuların boyunları bükülür
Hasret izi yüzünde nöbet tutar Askerim
Özlemleri uçurur esen hasret yeline
Palaska kemerini bağlar asker beline
Verirler yiğidimin tüfeğini eline
Mayınların izinde nöbet tutar Askerim
Mübarek bayram gelir hısım eş dost gezilir
Askerimiz kışlada yürekleri ezilir
Gönlü kalır sılada yaş gözüne dizilir
Acı saklar özünde nöbet tutar Askerim
Gidişleri hazindir sanki yaprak dökümü
Issız kalır yuvalar sanki bir bağ sökümü
Yiğidimin başı dik alır hasret yükümü
Silahı omuzunda nöbet tutar Askerim
Mübarek cuma günü olur yemin töreni
Vatan millet adına doğruluktur yemini
Bağrına basar devlet şanıyla and içeni
Şeref namus sözünde nöbet tutar Askerim