Gölge düşümünde gül
Yüreğe ağır eza kinaye değil
Soluklandı gün
Girdabında düşleri
Bir el uzatımı bekleyiş
Hazanda sararmadan...
Deniz fısıldadı sessizce
Bir damla ister misin dedi
Korkma usulca eğil
Usulca dökül bana....
Şefkatimle sarayım
Gözlerinden akayım
Birazcık tuz süreyim gözyaşına
Birazcıkta mavi katayım umutlarına
Tutar mısın elimden dedi...
Kadın çorak toprağın
Dilsizliğinde
Damlaya susamış özlemiyle
Ürkek ve yılgın
Ama kırgın ama utangaç...
Hercaimi dedi sessizce
yüreği içlenerek...
Ellerini uzattı
Martı heyecanıyla
Kapıldı dalgalara
Aşka bulanıyordu yüreği
Kulaç atmıştı bir defa
Kaçınılmaz sondaydı...
Boğulur muydu bilinmez
Eylül-i melodramın
Derin sularında...
Kadın,
Yalnızlık ikliminin müdavimi
Meçhul sularda gölge düşümünde gül
Rüzgârın tersine estiği yerde beyhude,
Ve kadın,
Aşka merhaba dedi
Kumsala diz çöküp
Hafifçe eğildi
Denize merhaba dedi
Mavi yazdı düşleri
Gözleri ışıl ışıl
Kirpiklerinde mavi
Dünü teğet geçkini
Güne merhaba dedi
Tenini ıslatırken damla
Serinledi...
Ve beyaz sayfaya kadın
Sen yazdı
Kokusunu bıraktı gül yaprağından
"sen bana bir ışık ver yeter filizlenirim ben" dedi
Katık yaptı gönlüne
Mercan düşümü gözleri...
Yüreği ısındı, toprağa eğildi
Köklerine seslendi
Güneşe erdim dedi
Güldü kadın kırılgan dünden gelen
Mucize güne bakan
Hüznü narindi kadın...