Bir gün kararırsa bu şehrin ışıkları yüzüne
Yorgun yürekli adamlar kaybolursa karanlıklarda
Ve sabahı olmayan gecelerde kalırsan ömür boyu
Doğmayacak güneşlere artarsa özlemin
Beni anlarsın
Sevdiğin terk ederse seni sebepsiz
Bir haber beklersen rüzgârlardan umutsuz
Tükenmişliğin doruğuna çıkarsa ruhun yavaş yavaş
Ve çaresiz kalırsa dillerin arkadaş
Beni anlarsın
Senin bana güldüğün gibi sana da gülerlerse
Yanardağ lavlarında eriyip giderse ümitlerin
Dilini yakarsa hasret şarkılarının alevi
Ve zaman buz keserse gözlerinde apansız
Beni anlarsın
Her akşam sitem dağıtırsa bakışların
Nefesin alkol kokarsa her gece
Dönmemek acı yudum olursa kadehlerde
Hasret yangını çöreklenirse özüne
Ve aynalar gülmez ise baktığında yüzüne
Beni anlarsın
Kulaklarda uğultu, gözlerin karanlıkta
Akreple yelkovanın öldüğü bir zamanda
‘Haydi, gel' diyerek çağırırsa seni sevdiğin
Umutsuzlukların umuda döndüğünü sandığında
Ardından gülerlerse şehrin orta yerinde
Ve sevdiğinle vedalaştığında otobüs durağında
Beni anlarsın
Küstürdüklerinde sevmezlerse seni bir gün
Şiirlerde susarsa sana aniden
Ve yaprak yaprak düşerse umutların yerlere
Oda duvarlarına yerleşirse hayallerin sayfa sayfa
Ve çekip giderse hayatından seni umursamadan
Hiç yokmuşsun gibi, hiç sevmemiş gibi
Beni anlarsın