Zaman değiştirdi gülen yüzümü,
Boşuna feleğe kızar dururum.
O sevgili yolda koydu gözümü,
Uçuk hayallerle süsler kendimi,
Hain aynalara bakar dururum.
Her gecenin içli matem rüzgarı
Estikçe aklıma getirir yarı.
Birde üzerine gurbet diyarı,
Ateşle sıvadım buzdan evimi,
Dünkü geçmişimi yakar dururum.
Buluştukça gece, ben göz yaşımla,
Karanlık üstüme yürür hışımla,
Gece beni saran gam arkadaşımla,
Üç gagalı bir kuş emer beynimi,
Kendi kimliğimi sorar dururum.
Sokaklar her gece beni kucaklar,
İsyan eder bana yorgun bacaklar,
Beni hayat değil teneşir paklar,
Nefsime sattığım o günlerimi,
Kırmızı bir mumla arar dururum.
Gittikçe Kaf dağı yaklaşır bana,
Yoruldum hasretlik dokunur cana,
Onu tanıdığım günden bu yana,
Yırttık bir karanlık izler gölgemi,
Ayak izlerimi çiğner dururum.
Beklediğim sabah gecikir her gün,
Dünü yaşamadım, geç kaldım bugün
Bir umut şafağı görürsem bir gün,
Yelkovan her sabah çağırır beni,
Bütün saatleri sayar dururum.
Bir sevda ateşi yanar içimde,
Her gün yoklar beni başka biçimde,
Ben yanmayı seçtim bu son demimde
Bir garip duygular yutar dilimi,
Sevdaya şiirler yazar dururum.
Aradım kendimi bildim bileli,
Ne zorlu bir yolmuş böyle çileli,
Nefsim zalim çıktı,sözü hileli,
Her gün biraz daha azan nefsimi,
Yaşlı darağacı asar dururum.
Yaklaştıkça ömrün son demlerine,
Yüz döndüm tabibin merhemlerine.
Katlanırken yarin sitemlerine,
Çift saplı bir kazma sıkar elimi,
Kendi mezarımı kazar dururum.
Unuttun mu beni, sevdiğim yoksa,
Gönder dertlerini sendeki çoksa,
İstemem, sensizken gün doğacaksa,
Zembillerle astım tek kederimi,
Yalnız kaderime ağlar dururum.