Şiir Arama

Mert Metin - Filistin Akşamları

(puşta yataklık değildi döşümüz
o'nun için hayırsız ve kayıplara çıktı adımız
sesin saklımda kaldı bunca yıl
şimdi filistin akşamında doksan dört baharındayız…)


kıyıları saçlarına vuran her dem mutedil dalgalı
gözleri haritalara kapalı bir sahil kasabasıydı
kendi düşlerine sokulup duran ihtiyar kahveler
kim bilir kaç sevdalık çınarlar yaşındaydı
kendime selamsız geçtim sokağından
akasyalar sanki esmer teninle yıkanmıştı
avluna düşen bunca gözakı ve gözyaşı
yıllar var zaten içimde
hiç mi hiç kurumamıştı…


zaferler adına değildi ömrümüz
bu yüzden kaybetmek sıradan bir şiirdi
dize dize dizilen ölüm ve ölüler gibi
söylediğimiz şarkılar da nakaratına küsüp gitti…


biliyorum
şimdi görsen & bilsen suretim pencerende
gitme derdin & ya da git & ama elvedasız gitme
oysa her veda biraz daha kanatırmış ayrılıkları
şimdi görüp de beni & bakışlarını titretip & ellerini de üşütme…


gölgeler büyüyecek birazdan
gitmeliyim izimi izmaritimi alıp
ve şimdi eşiğine bıraktığım
çoban ateşleriyle harmanlayıp yazdığım bir mektup
dağlarında tütmez ise
ey sevdiğim
beni o şehirlerde bil ve unut…




I.


kendime sensiz kaldığım eylülden bir akşamdı
kokun açelya rüzgarlarına sinip gitmişti
pasaportumun süresi bitmişti
durup arkama baktım dönüp aklıma sataştım
sonra zifirden de zehir sokaklara karıştım
pusu kurdum fikrime örselenip düşlerime de dalaştım
soludum içli ve ürkek dudaklı şarkıları
intihardan da koyu zamanların rengine bulaştım
meğer ben gözlerime hep yitik aşklar
ve o naçar kentlerle bakmışım...



hani o şairlerin veda şiirleri olur
hani o gemiler gider geride mendil kalır
işte o mendil
bir şiir için ne acayip gözyaşıdır
ve her ayrılık yerlere serilen güz yüzlü bir yaprak telaşıdır
o telaş solar geriye köhne bir meyhane kalır
tahta masalarına çakı ile inançlı sözler kazılır
o sözler tutuşur bir ceket karanlığa karışır
karanlığın gözlerinden cekete kan bulaşır
düşer ceket yerlere
ölüler gözlerimizle bakışır
filistin akşamları heder
filistin akşamları rezil
filistin akşamları sarhoş bir azrail şarkısıdır…



yağmurların kaldı bir tek kırmızıya çalmayan
gökyüzün barut soluyor delikanlıların namlu
ikliminden bir kız sevdim ey filistin
ve sen hala döşümü delen hırçın fırtınalar gibisin
hadi ben beni bırakıp bendimden de kaçtım
say ki üstüne muhbirlerinle yanıldım
e sen ne diye
beni bu eylül akşamında
bu çatlayan çatırdayan sancımla
yarın kalkacak mahşerin namına
tutup sevdamın adını sela diye yazdın…


Yorum Yaz

Yorumunuz (*)

Resimdeki kodu giriniz

IP Adresiniz: 52.14.110.171

Yorum Yok

Bu söze ilk yorumu siz yazın.