Tüm hafta boyunca aynı salıncakta,
Bir ileri bir geri sallandım.
Yine aynı rüzgar vardı güneşle beraber.
Sararmış ot toplulukları arasında.
Bahçeyi aynı adımlarla geçtim.
İçi çöp dolu bidon yine doluydu.
Merdivenlerdeki sigara izmariti bile
Beni bekliyordu sanki;
Üçüncü basamakta oturuyordu.
Kitapları koltuğunda öğrenciler,
Bildiğim kelimelerle yanımdan geçti.
Sorulan sorular hep aynıydı:
Bir önceki otobüsün numarası neydi?
Park etmiş arabalar arasında,
Bulduğum kuytulukta oturdum.
Son hatırladığım düşüncemle yine düşündüm;
Bıraktım kendimi sokağın kucağına,
Orada uyudum.
Uyumayı özlemiştim gecelere inatla.
Gece yarısından sonra saymayı unuttum.
Park lambalarının altında konakladım defalarca;
Yağmura emanet ettiğim ceketimi,
Hasretinle kuruttum.
Oturduğumuz pastanenin önünde oturdum saatlerce.
Beni burada bulabileceğin ihtimaliyle.
Yoldan geçenlerin alaycı bakışlarına aldırmadım.
Sensizlikten kötü ne olabilirdi ki;
O an itibariyle.
��������������.
Sonunda eve vardım seninle, sonra oturdum.
Biliyordum arayan sen değildin;
Kulak tıkadım telefon çalmalarına.
Sensiz geçen ilk haftanın ilk gününde,
Cebim yurt oldu takvim yapraklarına.
Dün sanki bugündü,
Bugün de dün.
Çiçekler ellerimde solmadan,
Düşmek istiyor ayaklarına.