Eleği asılmış bu öykünün
Unu elenmiş..
Vuslata bilenmiş hasretim
Naçar gülüşümde
Demlenmiş..
Yar bellemiş hüznü gözlerim
Eylül gelmiş de
Tozutmuş
Cinnete gebe kalmış kalemim..
İnmiş yağmurlarım sokağıma
Saman kağıtlara sinmiş toprağın kokusu!
Tenin de böyle kokardı bir vakit
Ve içime işlerdi her sonbahar
Yüzüne yüz sürememe korkusu..
....
Ya şimdi?
Korkuları özler oldum işte...
Burada olsan da,
Ben yine kaygılara salsam kendimi
Çok...
Daha çok sevgiliydin o telaşlar içinde
Beni böyle tasasız.. beni böyle yarsız
Kafiyeler içinde soluksuz
Bırakmayacaktın sevgili....