Tipi
ne kötü üşürdüm ayazında, bilsen
öyle dayanılmaz bir hal alırdı ki tipi�n,
yoluma düşen kardan adamların tümünü, hiç dinlemeden
bilinç altıma süpürdüm.
sanki dağlara çıksan özgür olurdun, hani?
yüreğin buz kesse de, gönülden severdin belki,
tek kalsam da ben, dervişim der miydin yani?
sevdamı, kışa mı boğardın?
hangi kardelen direnmiş ki ateşe karşı?
şu baharı bitirmiş de yaz�ı getirmiş?
sinende küllenmeye yüz tutarsa sevdam,
belki ıssız tepelere gömerdin beni.
diyelim;
isyan etmiş de ağaya, dağa kaçmış gönül, kime ne?
çekilmez olur çünkü dilin, ceza kesilir sinene
bir kere düşmeye gör eline, iflâh olmaz şu yüreğin
sevdanın da buzları çözülmez.
kar sepeler yavaştan, tipiye döner belki yakında,
göz, gözü de görmez olur,
nice adamları gömer kucağında.
bu defâ iş başka;
sevdayı silip aklından, temiz gidesin
kara kış bu; merhameti uykuda gelir,
donup kalırsa yüreğin dizinden,
mevlâm gecinden versin;
bir daha inmez düze, bilesin.
Orhan Tiryakioğlu