Hiç bilmediğim bir heceye göçtüm
Özel bir uda fazladan takılmış tele
Kıraçları yeşerten dokuzuncu notaya.
Hikâye anlatmayacağım, yarım kalan yolculuklar da varıştır aslında
Öyle oldu: Boş evin balkonunda oturmuş bakışıyorduk
Hiç tanımadığım şehir ha bire yarılıyordu bildik ırmak tarafından.
Öyle gözler bilinir, maral bakışlı ama dizesiz
Fersiz ama üstünde ahşap köprü olan göl
Nişangâh değil ama varılıp çalınabilir kapı.
Sözleşmemizde �Sen ya da başkası olabilir� maddesi
Boş evin penceresi vukuat haberleriyle örtülü
Badana için kullanılmış topal masada rakımız...
Aykırı mektebin taze boyasını solumak biz ilk şakirtlere düştü
Çağın kenarında sözler karalama, edimler taslak
İcazet umudu yok, bizimki döne döne tedris.
Mutsuzluğun bir nedeni frendir, bir nedeni hız
Kurtarmaz kimseyi bir bölmenin camındaki bezemeler
Anlam türemez bir yerin başka bir yeri andırışından.
Yeniden örgütlemeli yüreklerde milis aşkları
Başka perdeye göçürülmüş notalarda ahengi.